Strep-A Vakalarındaki Artış Uyarısı: “Zamanında Tedavi Edilmezse Ağır Klinik Tablolara Neden Olabilir”
Son dönemde İngiltere’de çok sayıda çocuğun ölümüne neden olan Strep A adlı bakteri tüm dünyaya korku saldı. prof. Ergin Çiftçi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hem Strep A bakterisinin neden olduğu enfeksiyonlarda hem de hastalığın ağır klinik tabloya neden olan formlarında artış olduğunu bildirdi.
Çiftçi yaptığı açıklamada, İngiltere başta olmak üzere Avrupa’da vaka sayılarında artış görülen ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde çocuk ölümlerine neden olan Strep-A bakterisinin neden olduğu enfeksiyon hakkında bilgi paylaştı.
Strep-A’nın bakteriyel bir enfeksiyon olduğunu belirten Çiftçi, bunun toplumda ‘beta’ olarak da bilinen ve uzun yıllardır görülen bir enfeksiyon olduğunu vurguladı.
Salgın döneminde alınan önlemlerin etkisiyle Strep-A’nın daha az görüldüğünü belirten çiftçi, Pandemi sonrası diğer solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi Strep-A hastalığını da daha sık görmeye başladık. Strep-A temelinde, sıklıkla bademcik iltihabına neden olur. Ayrıca hastalığı tanımak oldukça kolaydır ve çocuklarda ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, baş ve karın ağrısı, kusma gibi belirtilerle seyreder.’dedi.
prof. Dr. Çiftçi, hastalığın zamanında tedavisinin önemine dikkat çekti.
prof. Dr. Çiftçi, ‘Strep-A zamanında tedavi edilmezse daha ağır klinik tablolara neden olabilir. Bazı çocuklarda boğaz enfeksiyonu ile birlikte halkımızın ‘kızıl hastalığı’ dediği deri döküntüsü ortaya çıkabilmektedir. Bunun dışında derinin yumuşak dokularında ‘streptokokal toksik şok sendromu’ veya ‘nekrotizan fasiit’ dediğimiz önemli klinik tabloların oluşmasına neden olabilir. Tüm vücudu etkileyen çok şiddetli tabloya sahip bir dolaşım bozukluğu görülebilir. Ancak bunlar nadir vakalardır.’
Düşük bağışıklığın ciddi hastalıklara neden olduğu düşünülmektedir.
Çiftçi, hastalığın tablosunda önceki yıllara göre bir değişiklik olup olmadığı konusunda, Pandemi sürecinde izolasyon koşullarındaydık ve birçok hastalığı hafife aldık. Bu dönemde pek çok çocuğun bu hastalıklara yakalanmaması, çocukların bağışıklık sisteminin gerektiği gibi uyarılmamasına neden oldu. Bu durum ve pandemi sonrası önlemlerin kaldırılmasıyla çok sayıda virüs enfeksiyonunun dolaşımda olması Strep-A sorununu ağırlaştırdığını düşünüyoruz.’değerlendirmesini yaptı.
Özellikle Batı ülkelerinde Strep-A vakalarında ciddi artış olduğuna dikkat çeken Çiftçi, şunları kaydetti:
Batı ülkelerinde bazı Strep-A olaylarında ölümle sonuçlanan vakalar oldu. Bu aslında bizim için bir uyarı çünkü Strep-A dünyanın her yerinde görülen bir bakteri ve ülkemiz de dahil dünyanın başka yerlerinde de benzer bir klinik tablonun görülme ihtimali var.
Ne yazık ki, şu anda bunun işaretlerini görmeye başlıyoruz. Strep-A olaylarının sayısında önemli bir artış olmuştur. Ayrıca dünya Strep-A’nın invaziv ve daha tehlikeli klinik formlarını biraz daha sık görmeye başladı. Ülkemizde de bu yönde veriler ortaya çıkmaya başladı. Bu nedenle çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. Görünüşe göre önceki klinik dönemlere göre daha ciddi bir sorunla karşı karşıyayız.’
“Ülkemizde Strep-A vakalarında artış var”
prof. Dr. Ergin Çiftçi, Türkiye’deki vaka artışına ilişkin olarak, Strep-A ülkemizde bildirilmesi gereken hastalıklardan biri değil ama Strep-A olaylarında artış olduğunu meslektaşlarımızdan ve gördüğümüz olaylardan biliyoruz. Hastalığın invaziv tip dediğimiz ağır formlarında artış olduğunu biliyoruz. Streptokokal toksik şok sendromu, kızıl, nekrotizan fasiit ve zatürree gibi hastalığın daha şiddetli klinik formlarını görüyoruz.’ bilgisini paylaştı.
Solunum yolu enfeksiyonlarının artık çok daha yaygın olduğunun altını çizen Çiftçi, Strep-A’nın aslında yıl boyu görülebildiğini ancak solunum damlacıkları ile bulaştığı için kışın daha sık görüldüğünü söyledi.
“Ateşi olan veya hasta olan her çocuk doktoru tarafından değerlendirilmelidir”
prof. Ergin Çiftçi, ailelere hastalıkla ilgili şu uyarılarda bulundu:
‘Ateşi olan veya hasta olan her çocuk doktoru tarafından değerlendirilmelidir. Doktorlar Strep-A’yı çok iyi bilirler, bunun için tanı testleri vardır. Strep-A antibiyotiklerle tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hekimler Strep-A’yı düşündüklerinde uygun tedaviye direkt olarak başlayabileceklerdir. Aileler çocuklarının ilaçlarını aynen tavsiye edildiği şekilde kullanmalıdır.
Hastalık antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilir. Genellikle ilk 24 saat içinde ateş düşer ve hastalığın bulaşıcılığı ortadan kalkar. Ancak verilen tedaviye rağmen ateşi düşmeyen, genel durumu kötüleşen ve özellikle döküntüsü olan çocuklar mutlaka tekrar doktora götürülmelidir.’
Streptokokal toksik şok sendromunun çok nadir görüldüğünü belirten Çiftçi, vücutta kızarıklıkla seyreden ağır bir klinik tabloya ve çocukların genel sağlıklarının bozulmasına yol açtığını, bu durumdaki çocukların hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Çiftçi, ‘Strep-A en çok 5-15 yaş arası çocuklarda görülür, 3 yaş altı çocuklarda ve erişkinlerde daha az görülür.’dedim.
prof. Dr. Çiftçi, hastane başvurularında artış olup olmadığına dair de şu bilgileri paylaştı:
“Şu anda solunum yoluyla bulaşan hastalıkları çok yaygın görüyoruz. Bir yandan Kovid-19 devam ediyor, bunun dışında influenza, RSV, adenovirüs gibi virüsleri çok sık görüyoruz, bunlar hastane başvurularını artırdı.
Bazı çocuklarda viral enfeksiyonlardan sonra bazen virüse bağlı bazen de ikinci bir bakteriyel enfeksiyon durumunda zatürre görüyoruz. Bu nedenle hastaneye yatış ve yatış oranları önemli ölçüde artmıştır. Strep-A olayları da var ama hastanede yatan hastalar açısından çoğunlukta olduklarını söyleyemeyiz.’
